Ülkenin aydınlık ve karanlık insanları

 
Ülkenin aydınlık ve karanlık insanları Ülkenin aydınlık ve karanlık insanları

Ne diyor Mavi oyunda. Oyunda Mavi de o günleri anlatıyor, gözleri yaşlı. Geçmiş ile bugüne yolculuk yapan Mavi’nin öyküsü aslında hepimizin hikâyesi. Bir anda insanların ayrıştırıldığı o sisli günler geliyor gözümüzün önüne. Duygu geçişleri, beden hakimiyeti ve güzel sesiyle belleklerimize kazındı Ezgi H. ” Ülkemin aydınlık insanları ve yüreği karanlık insanları. Oyunda Mavi’yi Ezgi Hüyükpınar Erarslan canlandırıyor. . Çok başarılı bir metin ve dikkat çeken bir oyunculuk seyrettik. . . . . BAŞARILI BİR METİNTek kişilik oyunlar bizi ilk başta biraz korkutuyor. Dut ve kiraz ağaçlarını, bahçeli evleri. Bu ülkenin aydınlık insanları ve bu ülkenin yüreği karanlık insanları. . . Ve şu cümle, yüreğime yüreğime vuruyor: “Arkadaşlarım ‘Alevilerin elinden yemek yenmez’ dedi, biz pismişiz, yemin ederim anne ben söylemedim Alevi olduğumuzu. “Korku, dehşet bulaşıcı bir hastalık gibiydi aslında. . Oyunun kahramanı Mavi. . ” En yakın arkadaşları Esra ve Feyza için bir anda “öteki” oluvermişti Mavi. Ve ölenler, yaralananlar. Her iyi ve kötü zamanları dün gibi hatırladığım çocukluğuma gitmek ne iyi geldi. Hoş, aslında bugün de çok açık bir havada değiliz ya. Günümüzde başlayan oyunda idealist bir oyuncunun yaşamına tanıklık ediyoruz. . Yaklaşık 85 dakika ve tek perde. RANTA KURBAN GİDENLER“Ben Eskiden çok Ünlüydüm” adlı oyun ne çok şeyi hatırlattı bize. Bu önyargıdan kurtulmamız için böyle oyunlara ihtiyacımız var. Bu hikâye hepimizin hikâyesi, Mavi anlatıyor sahneden, kaçırmayın!",Gökhan Erarslan’ın yazdığı ve yönettiği “Dilemma” serisinin ikinci oyunu “Ben Eskiden Çok Ünlüydüm”, bizleri 1990’lı yıllara götürüyor",. Gökhan Erarslan’ın yazdığı ve yönettiği “Dilemma” serisinin ikinci oyunu “Ben Eskiden Çok Ünlüydüm”, bizleri 1990’lı yıllara götürüyor. . Erarslan’ın başarılı oyunculuğu. Ben ortaokula gidiyordum ama dün gibi hatırlıyorum bu vahşeti. ZOR YILLARYıl 12 Mart 1995 günü akşam saatlerinde İstanbul’da Alevi vatandaşların çoğunlukta yaşadığı Gazi Mahallesi’ndeki dört kahvehane ve bir pastane aynı anda kimliği belirsiz kişilerce bir taksiden otomatik silahlarla açılan ateşle taranmış. . . . Sonra “Tetris”, “Alf”, “Süper Baba”, “Çarkıfelek”, “İkinci Bahar”, “Cartel” ve diğerleri. Peki, bu 90’lı yıllar gerçekten tatlı bir rüya mıydı yoksa bitmek bilmeyen bir kâbus mu? 90’lı yıllar benim çocukluğum. . . . Sınavı hiç bitmeyen aydınlık insanların, gericilerden neler çektiğini mesela. . . . . . Ranta kurban gittiler tabii ki hepsi. . .

Ülkenin aydınlık ve karanlık insanları

. . Çok başarılı bir metin ve dikkat çeken bir oyunculuk seyrettik. . . ZOR YILLARYıl 12 Mart 1995 günü akşam saatlerinde İstanbul’da Alevi vatandaşların çoğunlukta yaşadığı Gazi Mahallesi’ndeki dört kahvehane ve bir pastane aynı anda kimliği belirsiz kişilerce bir taksiden otomatik silahlarla açılan ateşle taranmış. RANTA KURBAN GİDENLER“Ben Eskiden çok Ünlüydüm” adlı oyun ne çok şeyi hatırlattı bize. . Bu ülkenin aydınlık insanları ve bu ülkenin yüreği karanlık insanları. . . . Oyunda Mavi’yi Ezgi Hüyükpınar Erarslan canlandırıyor. Günümüzde başlayan oyunda idealist bir oyuncunun yaşamına tanıklık ediyoruz. . Oyunun kahramanı Mavi. Ve şu cümle, yüreğime yüreğime vuruyor: “Arkadaşlarım ‘Alevilerin elinden yemek yenmez’ dedi, biz pismişiz, yemin ederim anne ben söylemedim Alevi olduğumuzu. BAŞARILI BİR METİNTek kişilik oyunlar bizi ilk başta biraz korkutuyor. . . Gökhan Erarslan’ın yazdığı ve yönettiği “Dilemma” serisinin ikinci oyunu “Ben Eskiden Çok Ünlüydüm”, bizleri 1990’lı yıllara götürüyor. Sınavı hiç bitmeyen aydınlık insanların, gericilerden neler çektiğini mesela. Her iyi ve kötü zamanları dün gibi hatırladığım çocukluğuma gitmek ne iyi geldi. Sonra “Tetris”, “Alf”, “Süper Baba”, “Çarkıfelek”, “İkinci Bahar”, “Cartel” ve diğerleri. . Dut ve kiraz ağaçlarını, bahçeli evleri. Hoş, aslında bugün de çok açık bir havada değiliz ya. Bir anda insanların ayrıştırıldığı o sisli günler geliyor gözümüzün önüne. ” En yakın arkadaşları Esra ve Feyza için bir anda “öteki” oluvermişti Mavi. Geçmiş ile bugüne yolculuk yapan Mavi’nin öyküsü aslında hepimizin hikâyesi. “Korku, dehşet bulaşıcı bir hastalık gibiydi aslında. Ranta kurban gittiler tabii ki hepsi. Bu önyargıdan kurtulmamız için böyle oyunlara ihtiyacımız var. . . . Oyunda Mavi de o günleri anlatıyor, gözleri yaşlı. . Ben ortaokula gidiyordum ama dün gibi hatırlıyorum bu vahşeti. Ve ölenler, yaralananlar. Duygu geçişleri, beden hakimiyeti ve güzel sesiyle belleklerimize kazındı Ezgi H. . . Ne diyor Mavi oyunda. Yaklaşık 85 dakika ve tek perde. . . Peki, bu 90’lı yıllar gerçekten tatlı bir rüya mıydı yoksa bitmek bilmeyen bir kâbus mu? 90’lı yıllar benim çocukluğum. . . Erarslan’ın başarılı oyunculuğu. Bu hikâye hepimizin hikâyesi, Mavi anlatıyor sahneden, kaçırmayın!",Gökhan Erarslan’ın yazdığı ve yönettiği “Dilemma” serisinin ikinci oyunu “Ben Eskiden Çok Ünlüydüm”, bizleri 1990’lı yıllara götürüyor",. . . ” Ülkemin aydınlık insanları ve yüreği karanlık insanları.